Diyabete Dur Demek Elinizde
Yaşam boyu süren diyabet yani şeker hastalığı kontrol altına alınmadığı takdirde kalp hastalıkları, böbrek yetmezliği, körlük gibi birçok hastalığa yol açabilmektedir. Toplumda giderek salgın haline gelen diyabet hastalığından korkmak yerine, onu tanımak ve yaşam tarzını yeniden gözden geçirmek en doğru adımdır. 14 Kasım Dünya Diyabet Günü öncesinde Memorial Ataşehir Hastanesi Endokrinoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Erol Bolu, diyabetle yaşam hakkında bilgi verdi.
Ülkemizde 6.5 Milyon Kişi Diyabetle Mücadele Ediyor
“Diabetes Mellitus” yani diyabet sıklığı ülkemizde bu yıl itibariyle %16.5’a ulaşmış bulunmaktadır. Bu oranın %7.5’u yeni tanı konulmuş diyabetik hastalardan oluşmaktadır. Buna göre ülkemizdeki muhtemel diyabetik hasta sayısı da 6.5 milyon civarındadır. Diyabet görülme sıklığı 2010’lu yıllarda 10 sene öncesine göre %90 oranında artmıştır.
Bu 4 Kritere Dikkat!
Diyabet hastalığı pankreastan salgılanan insülin hormonunun azlığı, yetersizliği ya da etkinliğinin azalması sonucu ortaya çıkan ve kan şekerinin yüksekliği ile seyreden bir hastalıktır. Tanı için açlık kan şekeri önemli bir kriterdir; ama yeterli değildir. Doğru tanının konulması için şu 4 kritere dikkat edilmelidir.
- Çok su içme, çok idrara çıkma gibi yakınmalar ile birlikte günün herhangi bir zamanında kan şekerinin 200 mg/dl ve üzerinde olması
- Açlık kan şekerinin (en az 8 saat açlığı takiben) 126 mg/dl üzerinde olması
- 75 gr. glukoz yükleme testinde 2. saat kan şekerinin 200 mg/dl ve üzerinde olması
- A1c değerinin %6.5 üzerinde olması
Hiçbir Belirti Vermeyebilir
Diyabetik hastalarda en çok rastlanan belirtiler çok su içme, sık idrara çıkma, çok yemek yeme veya iştahsızlık, halsizlik, çabuk yorulma, ağız kuruluğu, gece idrara çıkmadır. Ayrıca bulanık görme, açıklanamayan kilo kaybı, inatçı enfeksiyonlar, tekrarlayan mantar enfeksiyonları, kaşıntı hastayı ve hekimi uyarması gereken yakınmalar da olabilmektedir. Son yıllarda hiçbir yakınması olmadan ve taramalar sırasında yakalanan olguların sayısı da giderek artmaktadır.
Hangi Tür Diyabetsiniz?
- Tip 1 Diyabet öncelikle kan şekerimizi kontrol eden hormonlardan insülin isimli hormonun yetersizliği veya etkisizliği temelinde gelişmektedir. Bu hastalar ani başlangıçlı ve genellikle acil kliniklerine başvurulduğunda tanınırlar. Çok su içme, çok idrara çıkma ve istemediği halde hızlı kilo verme yakınmaları olan ve bu yakınmaları kısa bir süredir olan kişilerdir.
- Tip 2 Diyabet dediğimiz olgular ise; insülin hormonuna duyarsızlığın olduğu ve insülin yetmezliğinden önceki dönemlerde uzun bir süre insülin fazlalığı olan olgulardır. Ayrıca kan şekerinin kontrolünde etkili olan diğer hormonların düzensiz salınımları ile ortaya çıkan diyabet tabloları da vardır. Bu tabloları iyi tanımak tedaviyi daha iyi yönlendirmemize yardımcı olmaktadır.
Risk Faktörlerini Bilin Ve Korunun
Obez veya kilolu olan kişilerde, 45 yaşından itibaren 3 yılda bir tercihen diyabet taraması yapılmalıdır.
- Yakın akrabalarında diyabet olanlar
- Gebelikte diyabet gelişen veya iri bebek doğuran kadınlar
- Hareketsiz ve yüksek kalorili dengesiz beslenenler,
- Polikistik Over Sendromu olanlar,
- İnsülin direnci ile ilgili klinik hastalığı veya bulguları bulunan kişiler,
- Kalp ve damar hastalıkları bulunanlar,
- Düşük doğum tartılı doğan kişiler,
- Şizofreni hastaları ve bazı ilaçları kullanan kişiler
- Kan yağlarında bozukluk olanlar,
- Hipertansiyonu olanlar.
Yaşam Şeklinizi Değiştirin
Diyabet için söylenecek en doğru söz “ilerleyici ve henüz tam şifası olmadığıdır”. Doğru beslenme ve egzersizi kapsayan bir yaşam değişikliği ise tedavinin ilk ve en öncelikli basamağıdır. Bunun yanı sıra hekimin, hastayı iyi tanıması ve ona göre en uygun yöntem ne ise o tedaviyi uygulaması önemlidir. Tip1 Diyabet tedavisi içinse olmazsa olmaz ilaç insulindir. Tip 2 Diyabet tedavisinde ise tedavinin ilk basamağından itibaren olmazsa olmaz metformin isimli ilaçtır. Beslenmenin düzenlenmesi tedavi süreciyle birlikte yürütülmelidir. Hastaların “beslenmeme dikkat ediyorum bu bana yeter” şeklinde yanlış bir inanışa da saplanmamaları gerekir.
Güncellenme Tarihi: 11 Kasım 2013 | Yayınlanma Tarihi: 11 Kasım 2013 |
Benzer Sağlık Rehberleri
Kategoriler
- Acil Servis
- Ağız ve Diş Sağlığı
- Ağrı Polikliniği (Algoloji)
- Akupunktur Merkezi
- Alerji Hastalıkları
- Androloji
- Anestezi ve Reanimasyon
- Ayak Sağlığı Merkezi
- Bakteriyoloji ve Mikrobiyoloji
- Baş Ağrısı Merkezi
- Beslenme ve Diyet
- Beyin ve Sinir Cerrahisi (Nöroşirürji)
- Biyokimya
- Böbrek Nakli Merkezi
- Check Up Merkezi
- Çocuk Allerjisi
- Çocuk Cerrahisi
- Çocuk Endokrinolojisi
- Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları
- Çocuk Ergen ve Ruh Sağlığı (Çocuk Psikiyatrisi)
- Çocuk Gastroenterolojisi
- Çocuk Göğüs Hastalıkları
- Çocuk Hematolojisi
- Çocuk Kardiyolojisi
- Çocuk Kemik İliği Nakli Ünitesi
- Çocuk Nefrolojisi
- Çocuk Nörolojisi
- Çocuk Onkolojisi
- Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları (Pediatri)
- Çocuk Ürolojisi
- Çocuk ve Genç Sporcu Sağlığı Merkezi
- Deri ve Zührevi Hastalıkları (Dermatoloji)
- Doku Tipleme ve İmmünoloji Laboratuvarı
- Elekta Versa HD SIGNATURE
- Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları
- Endometriozis Merkezi
- Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji
- Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi
- Evde Bakım Hizmetleri
- Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon
- Füzyon Prostat Biyopsi
- Gastroenteroloji
- Genel Cerrahi
- Genel Yoğun Bakım
- Genetik Kanser Polikliniği
- Genetik Laboratuvarı
- Girişimsel Nöroradyoloji
- Girişimsel Radyoloji
- Göğüs Cerrahisi
- Göğüs Hastalıkları (Akciğer Hastalıkları)
- Göz Hastalıkları
- Havacılık Tıp Merkezi
- Hematoloji
- İç Hastalıkları (Dahiliye)
- İnme ve Beyin Hasarı Rehabilitasyon Merkezi
- İştahsız Çocuk Polikliniği
- Jinekolojik Onkoloji (Kadın Kanserleri)
- Kadın Hastalıkları ve Doğum
- Kalp ve Damar Cerrahisi (KVC)
- Karaciğer Nakli Merkezi
- Karaciğer-Pankreas-Safra Kesesi ve Yolları (HPB) Merkezi
- Kardiyoloji
- Kas ve Sinir Hastalıkları Merkezi (Nöromusküler Hastalıklar)
- Kat ve Triaj Hekimliği
- Kemik İliği Nakli Merkezi (Kök Hücre Nakli Merkezi)
- Kemoterapi (Tıbbi Onkoloji)
- Kolorektal Cerrahi Merkezi(Sindirim Sistemi Ameliyatları)
- Koroner Yoğun Bakım Ünitesi
- Kozmetik Dermatoloji (Kozmetoloji)
- Kulak Burun Boğaz Hastalıkları
- KVC Yoğun Bakım Ünitesi
- Liyezon Psikiyatrisi
- Meme Cerrahisi
- Meme Sağlığı Merkezi
- Mezoterapi
- Mikrobiyoloji Laboratuvarı
- Nefroloji
- Nöroloji
- Nükleer Tıp
- Obezite Cerrahisi Merkezi
- Obezite Tanı ve Tedavi Merkezi
- Omurga Sağlığı Merkezi
- Onkoloji Merkezi
- Onkolojik Cerrahi Merkezi
- Organ Nakli Merkezi
- Ortopedi ve Travmatoloji
- Pedagoji (Çocuk ve Ergen Psikolojisi)
- Pediatrik Hematoloji
- Pediatrik Onkoloji
- Perinatal Tanı ve Tedavi Merkezi (Riskli Gebelikler)
- Perinatoloji (Yüksek Riskli Gebelik)
- PET/CT
- Proktoloji Merkezi (Hemoroid ve Anorektal Hastalıklar Ünitesi)
- Psikiyatri
- Psikoloji (Klinik)
- Radyasyon Onkolojisi (Radyoterapi)
- Radyoloji
- Radyonüklid Tedavi Ünitesi
- Robotik Böbrek Nakli Merkezi
- Robotik Cerrahi Merkezi
- Robotik Rehabilitasyon Merkezi
- Romatoloji
- Saç Ekimi
- Solunum Terapisi Merkezi (Nefes Terapisi)
- Tanısı Konulamayan Hastalıklar Merkezi
- Tıbbi Onkoloji (Kemoterapi)
- Tomosentez
- Transfüzyon Merkezi
- TrueBeam
- Tüp Bebek (IVF) ve Üreme Sağlığı Merkezi
- Ürojinekoloji (Kadın Üroloji Merkezi)
- Üroloji
- Yara Analizi ve Tedavi Merkezi
- Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesi
Son Haberler
- Fransız Turistin Havuz Kazası Mutlu Bitti
- AVUSTURYA’DA 2 AYLIK ÖMRÜN KALDI DENİLDİ TÜRKİYE’DE İYİLEŞTİ
- Memorial Bahçelievler Gebelik ve Doğuma Hazırlık Kursu Başlıyor
- KALP YOGASI İLE KALP SAĞLIĞINIZI KORUYUN
- HAMİLELİK YOGASI İLE HEM GEBELİĞİN HEM DOĞUMUN KEYFİNİ ÇIKARIN